Sinema Sohbeti

1 Ocak 2011 Cumartesi

Sorun Yaratan Adam

Bomboş bir arazideyiz. Bir adam bekliyor. Belli ki birini karşılayacak. Koca bir otobüs beliriyor birden. İçinde sadece iki kişi var. Biri şoför. Diğeri ise, hikayemizin merkezindeki karakter: Andreas...

Her şeyin kusursuz olduğu ve planlı programlı yürüdüğü bir şehir. İnsanlar refah içinde yaşıyor (Kuzey ülkeleri)...

Andreas da buraya giriş yapıyor. Sonra bir bakıyoruz ki Andreas’ın evi olmuş, işi olmuş, karısı olmuş, komşuları olmuş... Her şey tam da “olması gerektiği gibi”...

Ama olmuyor.... Andreas buradan kaçmak istiyor. Sıkılıyor, bunalıyor. Bu kusursuz görünen garip yerde sanki insanlar duygularından arındırılmış... Makine gibiler... Gri tonların hakim olduğu bir medeniyet burası.... Üstelik hiç çocuk sesi yok bu şehirde!...

Hugo isminde bir adamın evinin duvarında küçük bir yarık var. Buradan güzel sesler geliyor. Andreas bunu keşfeder keşfetmez bu deliği büyütmek ve diğer dünyaya geçmek istiyor. Canla başla çalışıyor. İlerledikçe diğer uçtan çok güzel kokular geldiğini fark ediyor. Sonunda elini sokabileceği bir noktaya geliyor. Diğer tarafı görüyoruz. Işıl ışıl bir güneş. Bir mutfak.. Bahçeden çocuk sesleri geliyor. Masanın üstünde müthiş bir kek var. İşte kokusunu duyduğu şey buydu Andreas’ın. Bir annenin yaptığı kek. Dayanamıyor ve mest olmuş şekilde elini delikten uzatarak saldırıyor. Yiyor, yedikçe kendinden geçiyor... Ama maalesef oraya girmeyi başaramadan yakalanıyor... Andreas sorun yaratmış oluyor, uyumsuz oluyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aksiyon Filmleri