Sinema Sohbeti

1 Ocak 2011 Cumartesi

P.S I love You (2007) - Not: Seni Seviyorum

Yönetmenliğini Richard LaGravenese'nin yaptığı, başrollerini Hilary Swank ve Gerard Butler'ın paylaştığı P.S I love You (2007) - Not: Seni Seviyorum

Gerry (Gerard Butler) ve Holly (Hilary Swank), mutlu bir evli çifttir. Filmin başında çiftin daha büyük bir apartman dairesine taşınma konusunda yaşadığı ve sonu tatlılıkla bağlanan ufak bir tartışma sunuluyor.

Film, Gerry'nin beyin tümöründen hayatını kaybetmesi ve Holly'nin yıkılması ile devam ediyor. Film, eşinin arkasından yas tutan dul bir kadının öyküsünü anlatıyor aslında. Yas sürecinde Holly eve kapanıyor ve kimse ile iletişim kurmuyor. özbakım ve evinin bakamını tamamen terketmiş durumda ve eşinin hayali ile başbaşa.

Holly doğum gününde eşi Gerry'nin imzasını taşıyan bir mektup alıyor. bu mektupta Holly'nin kendine bakması, yeni kıyafetler alması ve benzeri konularda eşi tarafından verilen bir takim direktifler var. Holly şaşkınlık içinde kendisine verilen direktifleri yerine getiriyor. Eşinin imzasını taşıyan bu mektuplar düzenli aralıklarla gelmeye devam ediyor ve Holly kendisine verilen direktifleri yerine getiriyor. Bu mektupların ortak özelliği, Holly'nin Gerry ile olan hatıralarını hatırlatmasıdır. Holly her mektupla birlikte acısını tekrar yaşayıp eşini hatırlamakta ama her yeni mektupla birlikte hayata karşı bağı biraz daha artmaktadır. Holly farklı modellerde ayakkabılar çizerek yaratıcılığını ortaya koymuş ve çok başarılı olmuştur.

Filmde yas sürecini yaşayan bir kadının öyküsü anlatılmaktadır. Elisabeth Kübler-Ross, 5 aşamalı bir yas modelinden bahsetmektedir. Bunlar
yadsıma ve kendini yalıtma, öfke, pazarlık, depresyon ve kabul aşamalarıdır. Filmde, Holly'ninde bu aşamalardan geçtiğini, ancak eşinin yardımı ile bu aşamalar arasındaki geçişlerin daha yumuşak olduğunu söyleyebiliriz. eşinin mektupları yadsıma ve kendini yalıtma aşamasında ortaya çıkmış ve bu duruma müdahale ederek diğer aşamalarda yumuşak geçişlerle kabul noktasına gelmesini sağlamıştır.

Emotion in psychopathology dersi kapsamında Bower'in association network modelinden sıklıkla bahsediyoruz. patolojilerin kurduğumuz bu networkteki bağlantılarla ortaya çıktığını ve bu bağlantıları koparmadıkça patolojinin ortadan kalkmayacağini söylüyoruz. bu filmi izlerken yukarıda sözünü ettiğim yumuşak geçişlerin nasıl olduğu konusununda bu modeli kullanabileceğimizi düşündüm. yas sürecinde bir takım hatıralarımız canlanıyor. geçtiğimiz her yer, baktığımız her nesne kaybedilen kişinin hatırasını canlandırır ve o kişinin olmadığını bize acı bir şekilde hatırlatır. buradaki fark ise Gerry o hatıraları özellikle yaratıyor ve eşi Holly'e bu canlandırmalar süresince eşlik ediyor. sistematik duyarsızlaşma bir nevi. ve bu hatıralar bu süreç içinde yeni bir anlam kazanıyor. yani eşini kaybettiğini hatırlatan olumsuz anılar olarak değil de, mektuplarla birlikte eşinin de refakatinde gittiği ve yeni tecrübeler kazandığı güzel anılar olarak. hatta bu yaşantılarından birinde başka bir erkekle tanışıyor ve onunla bir ilişki yaşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aksiyon Filmleri