İzlenmesi Gereken Güzel Filmler

Arasindan secmesi gercekten zor ornekler var. Eger avrupa filmi diyorsaniz 3 RENK, IL POSTINO, KRALICE MARGOT gercekten bazi guzel ornekler. Ama yine de, her ne kadar Hollywood'u yerden yere vurmak entel kritiklerin favori sportif aktivitesi olsa da, adamlari iyi film yapti mi en iyisini yapiyorlar. Sectigim filmlerin bazilarinda konu basit kaliyorsa bile, oyuncularin ustun karizmasi filmin akliniza kazinmasinda yeterli. Anlatmak istediginiz konu ne kadar saglam ya da etkileyici olursa olsun sonucta elinizdeki imkanlar kadar seyirciye bunu sunabilirsiniz. O yuzden hazirladigim liste bircok, gercekten guzel olduguna inandigim bircok Avrupa filmini icermiyor. Bunun yaninda SPIELBERG, BAY gibi goz boyamaktan baska bir is bilmeyen yonetmenlerin de filmlerini icermiyor. Kisaca ortasini bulmaya calistim, bakalim siz ne dusuneceksiniz?

10. ENGLISH PATIENT, Antony Minghelh, 1996

Arkasinda cok saglam bir kitap ve Ralph Fiennes, Juliette Binoche gibi butun filmi sirtinda tasiyabilecek yetenekte oyuncularla dolu bir film. Ikinci dunya savasinda gecen salya sumuk bitireceginiz bir ask hikayesi. Gerek sirasiz geriye donerek anlatimi, gerek kasitli duygu somurusunden uzak duygusal anlatimi ile bir bas yapit.

9. BASIC INSTINCT, PAul Verhoven, 1992

Aslinda oldukca basit bir konusu (cinayeti guzel kadin yapti mi yapmadi mi?) olmasina ragmen Sharon Stone'un cizdigi zeki ve bastan cikarici kadin tiplemesi eminim hicbir erkegin aklindan omru boyunca cikmayacaktir. Buna Verhoven'in (Robocop, Total Recall) full adrenalin temposu, Michael Douglas'in gittikce kontrolu kaybeden polis sevgili tiplemesi ile 90'larin en seksi filmi.

8. INTERVIEW WITH THE VAMPIRE, Neil Jordan, 1994

20. yuzyilin en meshur kitaplarindan birinin filmi icin Brad Pitt, Antonio Banderas ve Tom Cruise gibi oyuncular secmek, felakete bilet kesmekten farksiz olsa gerek. Ama Jordan'in Anne Rice adaptasyonu cok az Rice hayranini hayal kirikliligina ugratti. Cruise mukemmel bir Vampir Lestat olurken, Pitt'in Louis'si, Banderas'in Armand'i gercekten kariyerlerinin donum noktasi oldu. Crying Game fikir ve anlatim olarak cok daha basarili bir Jordan filmi olsa da bu oyuncularla boyle ustun bir kitabi rezil etmedigi icin tercihim bu.

7. SEVEN, David Fincher, 1996

Fincher'in en buyuk ozelligi "son" yapabilmesinde. Gerek Alien 3, gerek The Game iyi fimler olmamasina ragmen muhtesem sonlari olan fimler. Seven'i onlardan ayiran kasvetli bir atmosfer, incilde gecen 7 olumcul gunah uzerine cinayet isleyen bir fanatik, bu sehirde yasamak istemeyen es Paltrow, baba figuru Freeman ve elbette Pitt ve Spacey'nin hayatlarinin rolleri. Unutulmaz bir son.

6. FORREST GUMP, Robert Zemeckis, 1994

Bence Tom Hanks gerek Private Ryan gerek Philadelphia'da haketmeden Oscar aldi ya da aday oldu. Ama Gump'daki performansi ile Hopkins'den beri Oscar'i bu kadar baska kimse haketmemisti. Amerikanin son 40 senesindeki tarihi olaylari iyi niyetli, saf ve zeka ozurlu Forrest'in gozunden bize anlatan film, bircok diyalogu ve sahnesiyle coktan literatur'de yerini aldi bile. Unutmayin, hayat bir kutu cukulataya benzer, icinde ne oldugunu acmadan bilemezsiniz...

5. RESERVOIR DOGS, Quentin Tarantino, 1991

 

Pulp Fiction, True Romance, NAtural Born Killers...hepsi mukemmel filmler, ama hic biri Reservoir Dogs'un basindaki yemek masasi "Like a Virgin" muhabbetininin yerini bile durduramaz. Tarantino diyalogu, yavas-poz cekimler, bol bol siddet, kan, iskence...Harvey Keitel, Tim Roth ve daha bircok Tarantino'nun adaminin oldugu film, bircoklarinin diyalogunu kelimesi kelimesine bildigi, bircok yonetmenin sahne caldigi ideal "erkek cocugu" filmi.

4. LA FEMME NIKITA, Luc Besson, 1991

Ve Amerika yuce Besson ile tanisti. Bir modaci, hatta sairin gozuyle cekilmis sahneler, hukumetin katil olarak ikinci bir sans verdigi cinayet zanlisi bir kadin ve listemdeki ingilizce olmayan tek film. FIFTH ELEMENT'in Besson'un en kotu filmi denilmesine sasirilmamali, Big Blue, Leon ve de Nikita'nin yaninda, butun ihtisamina ragmen sonuk kalan bir bilimkurguydu. (Milla'ya ragmen) Anne Parillaud'un her saniye sinir krizi gecirme noktasindan donen dengesiz kadin-katil tiplemesi olaganustu.

3. THE USUAL SUSPECTS, BRYAN SINGER, 1995

Tek kelime ile KEVIN SPACEY. 90'larda Stone'un Instinct'deki karizmasi ne ise, SPACEY'nin de bu filmdeki karizmasi o. Film endustrisinin Eddi Vedder'i. Esrarengiz Kayzer Soze tarafindan toplanan bir grubun verilen gorevi yerine getirmesi ve bunun kaderlerine etkisi uzerine kurulu, sonunu kimsenin size soylememesi gereken oldukca zeki bir film. Eger oyle bir odul olsa, en iyi son odulunu hakeden bir film. Singer bu aralar X-MEN'i cekmeye hazirlaniyor, sicilinde bu film olan bir yonetmen nasil bir X-MEN cekecek cok merak ediyorum.

2. LEON, Luc Besson, 1996

Yuce Besson'un saheseri. Agzinizi acik birakacak bir cok sahne, kameranin aldigi acilar, bakis acisi ile bir cekim saheseri. Natalie Portman'in 14 yasina ragmen oldukca erotik yetim Matilda'si ve de Jean Reno'nun onu korumasina alan pek zeki olmayan ama isinde en iyisi kiralik katil Leon'u uzerine kurulu bir cesit Guzel ve Cirkin hikayesi. Baskasinin elinde bu konu ucuncu sinif bir film olabilecekken Besson'un elinde erotik, full adrenalin ve stilistik bir sinema klasigi olmus.

1. SILENCE OF THE LAMBS, Jonathan Demme, 1991

"Good Morning Clarice". Antony Hopkins'in Hannibal karakterini unutmak imkansiz. 91 yilinda en iyi film, yonetmen, erkek oyuncu, kadin oyuncu, senaryo gibi ne kadar buyuk Oscar odulu varsa hepsini toplayan Silence of the Lambs, bir karakter analizi saheseri. Jody Foster'in kafasi karisik yeni yetme ajani Clarice ve bir cinayeti cozmek icin roportaj yaptigi Cannibal Hannibal rolundeki Antony Hopkins dogalliklari ve insani ekrana yapistiran karizmalari ile filmin arkasindaki muhtesem kitabi daha da asil boyutlara tasidi. Bu aralar HANNIBAL isimli tam 10 senedir heyecanla beklenen ikinci kitabi piyasaya cikan film, Antony Hopkins ve Foster'in eger yapilirsa bu kitabin da filminde severek oynayacaklarini soylemeleri ile tekrar ilgi odagi oldu.

Eger listeyi daha uzatsaydim ister istemez SCHINDLERS LIST, SHADOWLANDS, PERFECT WORLD, CRYING GAME, TERMINATOR II gibi filmeri de ekleyecektim ama bence 90'larin en iyileri bunlar.